Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | buna bağlı olarak | correspondingly zf. | ||
Correspondingly, of course, cuts must be made in the relevant Budget line. Buna bağlı olarak, elbette ilgili bütçe kaleminde kesintiler yapılmalıdır. More Sentences |
||||
Genel | buna bağlı olarak | therefore zf. | ||
Mediation with the Council is therefore on the horizon. Buna bağlı olarak Konsey ile ara buluculuk ufukta görünüyor. More Sentences |
||||
Genel | buna bağlı olarak | accordingly zf. | ||
There has been an increase in active employment measures, unemployment has fallen, and employment has risen accordingly. Aktif istihdam tedbirlerinde artış olmuş, işsizlik düşmüş ve buna bağlı olarak istihdam artmıştır. More Sentences |
||||
Genel | buna bağlı olarak | by extension zf. | ||
Genel | buna bağlı olarak | in parallel with ed. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Trade/Economic | ||
Ticaret/Ekonomi | ihraç ettiği katılma belgelerini yatırımcının talebi halinde geri alan ve yeniden satan buna bağlı olarak da tedavüldeki pay sayısı sürekli olarak değişen yatırım şirketi | open end investment company i. |